Spondilolistezis, bel ve bacak ağrısının yaygın bir nedenlerinden birisidir. Spondilolistezis terimi, Yunanca omur anlamına gelen spondylos ve kayma anlamına gelen oliothesis kelimelerinden türetilmiştir. Spondilolistezis 2 omurganın birbiri üzerinden belli derecelerde kayarak omurilik ve ondan çıkan sinir köklerini sıkıştırması olarak tanımlanabilir. Spondilolistezis hastalığına sahip birçok insanda hiçbir semptom görülmezken bir grup hastada ise kronik bel ağrısı, bacak ağrısı veya spinal stenozdan kaynaklanan nörojenik klaudikasyon gözlemlenebilmektedir.
Spondilolistezisin 5 alt tipi vardır: İstmik, dejeneratif, travmatik, displastik ve patolojik.
Spondilolistezisi olan hastaların birçoğunda herhangi bir semptom görülmemektedir. Ancak, omurganın spondilolistezis olan segmentindeki zayıflığa bağlı olarak çeşitli semptomlar gözlemlenebilmektedir. Kayma düzeyinde anormal hareket, bel ağrısına neden olabilir. Ağrı, genellikle ayakta durmak ve yürümek gibi aktivitelerle daha da artmakta olup istirahat ile hafiflemektedir.
Bazı hastalarda gözlemlenen semptomlar arasında bacak ağrısı (siyatik, radikülopati) ve omurga kaymasına bağlı olarak sıkışan sinir köklerinin hasarı nedeniyle ortaya çıkan kuvvetsizlik ve/veya uyuşukluk bulunmaktadır. Erişkin hastalarda kayma sebebiyle disk hernisi, ligament büyümesi (hipertrofi), faset eklem aşırı büyümesi ve kemik çıkıntıları gibi omurganın spondilozu olarak adlandırılan diğer dejeneratif değişiklikler ortaya çıkabilmektedir. Bu değişiklikler spinal kanalı daraltarak spinal stenoz ve nörojenik klaudikasyon oluşumuna yol açabilmektedir.
Direk grafiler ile omurgada kayma olup olmadığı, kifoz, skolyoz ile omurga dengesi değerlendirilebilir. Bununla birlikte kemik spurlar, disk aralığı daralması ve vertebra kırığı gibi bazı kemik patolojileri tanımlanabilir. Etkilenen seviyelerde omurga üzerinde anormal veya aşırı bir hareket ya da instabilite olup olmadığını görmek için dinamik veya fleksiyon/ekstansiyon röntgenleri (omurgayı hareket halinde gösteren grafiler) alınabilir.
Manyetik rezonans (MR) görüntüleme, omurilik ve sinir kökleri gibi yumuşak dokuların ayrıntılı görüntülerini sağlamaktadır. MR, oluşan darlığın konumu ile şiddetinin belirlenmesine ve omurilik ya da sinir kökü üzerinde oluşan baskının tespit edilmesine yardımcı olmaktadır. Bu tanı araçlarına ek olarak bilgisayarlı tomografi de kemik yapının daha ayrıntılı olarak değerlendirilmesi amacıyla kullanılmaktadır.
Birçok hastada ameliyat dışı tedavi seçenekleri hastalara ilk tedavi seçeneği olarak önerilmektedir. İlaç tedavisine ek olarak fizik tedavi ile genellikle alt lomber omurgaya dinamik destek sağlamak amacıyla sırt, yan bölge ve karın kasları güçlendirilmektedir. Ayrıca kilo verme ve yaşam tarzı değişiklikleri semptomların giderilmesine yönelik fayda sağlayabilmektedir.
Fizik tedavi, ilaç tedavisi ve aktivite modülasyonu gibi konservatif tedavilerle giderilemeyen şiddetli ve ilerleyici bel ve/veya bacak ağrısı olan hastalar ile nörolojik kaybı olan hastalara cerrahi uygulanmaktadır. Ameliyatın amacı sinir kökü üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmaktır. Cerrahide laminektomi ve füzyon yapılmaktadır. Kaymanın olduğu segment ve komşu omurgalar vida-rod sistemi ile sabitlenmekte, sıkışan sinir kökleri serbestleştirilmektedir.