Omurga/omurilik tümörleri iyi huylu (kanserli olmayan) veya kötü huylu (kanserli) olabilmektedir. Birincil tümörler omurga veya omurilikte ortaya çıkarken metastatik veya ikincil tümörler kanserin başka bir bölgeden omurgaya yayılması sonucu ortaya çıkmaktadır.
Omurga tümörleri iki farklı şekilde ele alınmaktadır:
- Tümörün meydana geldiği omurga bölgesine göre. Temel alanlar: Servikal, torakal, lomber ve sakrum
- Spinal kanal içerisindeki konumuna göre.
- İntradural-ekstramedüller: Tümör, omurilik zarının (dura) içerisinde ancak omuriliğin dışında bulunmaktadır. Bu tip tümörlerin en yaygın olanları; meningiomlar, schwannomlar, nörofibromlar ya da filum terminale ependimomlarıdır. Meningiomlar ve sinir kökü tümörleri (schwannomlar) genellikle iyi huyludur. Nörofibromlar ise zaman içerisinde kötü huylu hale gelebilmektedir. Omuriliğin bittiği bölgedeki (ucundaki) ependimomların boyutlarının büyük boyutlu olabilmesi, sinir lifleri ile yakın komşuluk göstermesi sebebiyle çıkarılması zor olabilmektedir.
- İntramedüller: İntramedüller tümörler omuriliğin içerisinde bulunan tümörlerin adıdır. Tipik olarak omuriliğin içerisinde bulunan glia hücrelerinden veya ependimal hücrelerden türemektedirler. Astrositomlar ve ependimomlar en yaygın görülen iki tiptir. Astrositomlar daha çok servikal ve torasik bölgede görülmektedir. Ependimomlar sıklıkla servikal bölgede yerleşmektedir. İntramedüller lipomlar en çok servikotorasik omurilikte bulunan nadir konjenital tümörler arasındadır. Omuriliğin içerisinde yer almaları bu tümörlerin cerrahisini zor kılmaktadır.
- Ekstradural: Ekstradural tümörler, omuriliği çevreleyen zar olan duranın dışında bulunmaktadır. Bu bölgede sıklıkla yerleşen lezyonlar genellikle başka bir kanserden bu bölgeye yayılan metastatik lezyonlardır. Kanser hastalarının en az %30’unda kanserin omurgaya yayılacağı tahmin edilmektedir. En yaygın birincil omurga tümörü vertebral hemanjiyomlardır. Bunlar iyi huylu lezyonlar olup nadiren ağrı gibi semptomlara neden olmaktadırlar. Omurgaya yayılan birincil kanserler arasında akciğer, meme ve prostat kanserleri yer almaktadır. Erkeklerde akciğer kanseri, kemiğe metastazın en sık karşılaşıldığı kanser türü olup kadınlarda meme kanseri en sık omurga metastazı yapan kanser türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Omurgaya yayılan diğer kanserler; multipl miyelom, melanom ve sarkomun yanı sıra gastrointestinal sistem, böbrek ve tiroid kanserleridir.
Omurga/omurilik tümörlerinde izlem, cerrahi tedavi, radyoterapi ve kemoterapi uygulanmaktadır. Bazı durumlarda cerrahi öncesi iğne biyopsisi yada açık biyopsi gerekebilmektedir. Cerrahi tedavide tümör dokusu tamamen yada kısmen çıkarılmaktadır. Bu konudaki karar hasta ile işbirliği içerisinde doktorunuz tarafından verilmektedir. Karar verilirken göz önünde bulundurulan kriterler; tümörün tipi, yayılımı, kötü-iyi huylu olması, kemo-radyoterapiye hassas olup olmaması, nörolojik risk oranı ve beklenen yaşam süresi gibi kriterlerdir. Tümörün yada cerrahinin omurgada yaratacağı etkiler göz önünde bulundurularak omurganın metalik implantlar ile sabitlenmesi gerekebilmektedir.
İyi huylu ve küçük lezyonlar düzenli aralıklarla çekilen manyetik rezonans görüntüleme ile (MR) yakın takip edilebilir.
Omurganın bazı iyi huylu lezyonlarında, tümör çıkarılmasını takiben oluşan kavite kemik çimentosu ile doldurularak tedavi edilebilmektedir.
Cerrahi sonrası hastaların bir kısmının fizik tedavi ve rehabilitasyon alması gerekebilmektedir.